Çok sevmek zarar verse de korkma sevmekten-sevemeyen utansın..
Susunca kabul etmiş olsan da istemediğin bazı şeyleri sus yeri geldiğinde-birileri susturmadan..
"Seni seviyorum" hoşuna gitse de inanma her söyleyene..
Fedakarlık yapmayı sevsen de, dünyayı değiştiremezsin maalesef, yapma haketmeyene..
Gidene ağlama, gelmeyenin canı sağolsun
Aile önemlidir tüm sevgini tüm fedakarlığını onlar için koşulsuzca ver, asıl hakeden onlardır..
Kötü gününde yanında olanlardan ayrılma gerçek dost onlardır..
Sevsen de sevmesen de insanlar böyle anlamaya çalışma
Dünya böyle, değiştirmeye uğraşma
Yaşa hayatını kendi farklılığında
Koy kendi kurallarını kendi benliğine
Değiştirme kimseyi ve değişme kimse için
Seni böyle seven gelsin, sevmeyen vitrinden beğensin..
Fasulyeden sevilsen de hep sevmek güzel şeydir vazgeçme
Hayat seni unutsa da sen unutma kendini
Bağlama başkalarına varlığını, giderlerse yıkılma tek bacağı kırık sandalye gibi
Tutma kendini ağlamak istediğinde, içine akarsa boğulursun
Ama abartma ağlamayı da hayat yolunda yorulursun
Düşmekten korkma, kalkmaya bak
Daha çok düşeceksin unutma, yara bere içinde kalacaksın
Ama hep gülecek inadına seveceksin dünyayı
Hayat benden nefret etsen de seviyorum seni demeyi bileceksin..
optALİdon
1 yorum:
Her gidişin ardından bakakalır gözyaşlarım. Öyle ki neden döküldüklerini bile anlamadan, yere bile düşmeden gitmiştir giden. Hep böyle olmuştur; ani (ve sebepsiz). Hiç anlamadım neden gittiklerini. Belki de ben aradığımı bulayım diye gitmeyi seçtiler.. Ne kadar nahifim.
Biliyor musun, hiç endişelenmedim terkedilirken. Üzülmedim dersem yalan olur, kimseler bilmeden ağlamadım belki, bir kaç damla göz yaşı ile geçiştirdim gidişleri; ama çok kıymetli bir kaç damla. Hep söylemişimdir, ben ağlayamam. Endişelenmedim, çünkü giden biliyordur, kalırsa huzursuz geceler beklemektedir bizi. Üzüldüm, çünkü hiç anlamadım neden gittiklerini; bilsem üzülmezdim belki.
Her gideni kalbimin bir köşesine koyayım dedim, beceremedim. Giden gittiğiyle bitmiştir hep. Bir kaç mutlu anı dışında ne varsa götürmüştür yanında her seferinde. Sanırım eski şeyleri tutmayı sevmediğimden pek; onlar da biliyor huyumu. Zaten kalan oldu mu, hemen başlıyorum temizliğe. Düzen hastası olmak ne fena.
Şimdi düşünüyorum da.. Sayamıyorum bile gidenleri. Aklımda bir kaç isim ve gözümün önünde bir kaç flu yüz var.
Hiç birini küçümsemiyorum; ama huyum kurusun, unutmazsam olmuyor. Sebepsiz gidişlerden nasıl yorulduysam, dayanılır gelmiyor anımsamak. O kadarcık da olsun, değil mi?
Sen.. Seni unutmak istemiyorum. Senin gidişini izlemek istemiyorum. Tükeneceğimi biliyorum. İlk kez korkuyorum. Hem de çok korkuyorum. Zayıflık dersen de, ne yapayım? Sana yaranmak değil ki bunları yazarken niyetim. Şu alkolden dönen başımı durdurup 2 satır yazabiliyor olmamın sebebini ne ben biliyorum, ne bir başkası. Anlatıyorum işte. Korkuyorum, çünkü kendimi kandıracak değilim, senin gitmeni kaldıramam. Söylemekten korkmuyorum, bak. Seni seviyorum.
Sen gitme, olur mu? Hele sebepsiz, hiç gitme.
Alıntı. (:
Yorum Gönder