7 Kasım 2012 Çarşamba

Matematiğim Şaştı

Hayatta her hesap doğru sonuç verseydi bugün üçtüm. Her yeni başlayan gün yeni dertler de getirebiliyor bazen, hep güneşin doğuşu mutluluk verecek değil ya. Bugün birim. Oysa böyle hesaplamamıştım. Bir artı bir artı bir üç edecekti. Artılarımsız yaşıyorum bir başıma. Yarın yine gün doğacak.. Yeni bir dert mi verecek mutluluk mu bilemem. Ama o kadar korkar oldum ki karanlıktan artık sıfıra düşmemek  tek ümidim.. Hayaller umutlar vardı bugüne dair belleğimde.. Lakin bugün hiçbiri kalmadı elimde. Yine bir umut var, öyle ya zerre kadar bile olsa bir umudu olmalı insanın. Güzel günler göreceğiz diyorum yine. Güzel günler göreceğiz güneşli günler. Güneşin gerçekten aydınlatığı günler.. Böyle gidecek değil ya..

13 Şubat 2012 Pazartesi

Gercüş’te çok da lüks olmayan bir “konuta” 400 TL kira ödüyorum.Ki Gercüş’te lüks konut yok zaten.

Kapıcıya, ısınmaya, elektrik ve suya 250 ödemişim.

Bir aracım yok neyse ki!Üzülsem mi sevinsem mi bilemedim şimdi.

Benim telefonumu Milli Eğitim ödemiyor, 50 TL ödemişim. (Hatta artık okulların telefonunu da ödemeyeceklermiş)...

Seyahat edebileceğim bir zamanım yok ama her gün köye gittiğim için aylık 135 TL servise ödemişim.

Düğünlere katılmama gibi bir karar almadığım için düğünlere hediye götürüyorum. Neyse ki “Koca öğretmen çeyrek getirmiş” demiyorlar çünkü KOCA olmadığımı biliyorlar.

Benim de hergün takım elbise giymem gerek ve o takımları Çankaya’da değil Gökçepınar’da giyip, o halde kalorifer yaktığım için yıkatmam değil sık sık değiştirmem gerekiyor.

E tabi insanız aç kalamıyoruz mutfak masrafımız da var. Her ay mutfak masrafı 300 TL ödüyorum.

Okul için de cebimizden fazlasıyla para ödüyoruz…

Sayın vekillerim sizin hesabınız varsa benim de var. Öğretmenin, işçinin, polisin,hizmetlinin hemşirenin herkesin hesabı var. Sabahtan akşama kadar siftah dahi yapamayan esnafın da hesabı var.

AK Parti Grup Başkan Vekili demiş ki “Öğretmenler 1800 TL alıyormuş. Ne iş yapıyorlar? Daha ne verelim? Git git gel. Beğenmeyen başka iş yapsın”. Kusura bakmayın vekilim eğer siz de milletvekili maaşını beğenmiyorsanız zam yapmak yerine başka iş yapın. Çünkü en azından öğretmenler okula git git gel yapıyor. Siz meclise dahi uğramıyorsunuz..

Sayın Arınç, (sayın dediğime bakmayın) Ömer Dinçer öğretmenlere şahsiyet kazandırmaya çalışıyor demiş. Keşke Ömer Dinçer Meclis Başkanı olsaydı..

Ve sayın bakan, ben atandım ama atanamasaydım kendime başka iş bulup Milletvekili olacaktım.
optALİdon

Tezekten terazinin...

Güzel ülkemde artık beni hiçbir şey şaşırtmaz dediğim her günün sabahında ‘yok artık’ diyerek uyanıyorum.

-Bir bakıyorum Deniz Feneri davasının sanıkları bir gecede salınıveriyor, bir de bakıyorum Hizbullahçılar kanun değiştirilerek güle oynaya dışarı çıkarılıyor.

-Bir yandan Dersim olaylarında Ulu Öndere bok atmak için özür dileniyor, öbür yandan Uludere’de kaçakçılar terörist zannederek öldürülüyor ama özür ağır olur deniyor.

-Öldürülen sivillerden masum diye bahsediliyor, öldürülmesi sorgulanıyor, öbür yandan her gün vatan evlatları toprağa düşüyor, asker olduğu için daha bir normal karşılanıyor. Ama o da ölmeyi hak ediyor canım, pintilik etmeyip verseydi devlete 3-5 kuruş, gitmeseydi askere, enayi!!

- “Parası olan askerlikten kurtulacak, parası olmayan askere gidecek, benim vatandaşım bu işe sıcak bakmıyor, ben şahsen böyle bir sorumluluğun altına girmem, referandum yaparım.” diyen Başbakan bir de bakıyorsun “Bedelli askerlik benim için önemli ve acil bir konu.” deyiveriyor.

- Bir yandan caninin biri binlerce insanın ölümünden sorumlu olup terör örgütü kurmaktan yargılanıyor. Öbür yandan o caniyle mücadele eden eski genelkurmay başkanı da aynı suçtan yargılanıyor.

-Dağdan inenler davul zurnayla karşılanıyor, parasız eğitim isteyenler 14 ay yatıyor. ,

-Cumhuriyet bayramı törenleri iptal ediliyor ama padişahlar anılmaya devam ediliyor.

-Atanmayan öğretmenler başka iş bulsun deniyor, mollalar devlette kadrolu imam yapılıyor.

-Ülkenin anayasasında laiklik yer alıyor, her kurumun irticayla mücadele etmesi gerekiyor ama birileri irticayla mücadele etmek istediği için alaşağı ediliyor.

-Birileri Türk Kürt binlerce masumu öldürenleri alkışlayıp, 35 kişi bombalarla öldürülünce bağırıp çağırmaya başlıyor. Ölenlerin kanından bile medet umuyor.

-İhracat verileri açıklanırken “Cumhuriyet’in ilk zamanlarında bir yılda yapılan ihracat şimdi bir saatte yapılıyor” deniyor ve mesaj alttan alttan veriliyor halka.. “Biz Atatürk döneminden daha başarılıyız…” E bizim halkımız da sevmez yorumlamayı, eleştirel bakmayı. O zamanki durum ne, sanayi sayısı ne, insan sayısı ne demeden alıyor istenen mesajı.

-Adalet sadece partisinin adında Adalet olanlar için işliyor.

-Türkiye laik, demokratik bir hukuk devletidir diyenler kendi dediklerine inanmıyorlar artık. -Atatürk keşke yaşasaydı falan demeyin sakın, onu da Silivri’ye gönderirlerdi bunlar.. Türköne’yi de soruşturma komisyonunun başına getirirlerdi. Sonuç olarak "Tezekten terazinin boktan olur dirhemi" diye boşuna dememişler..
optALİdon

Öğretmenler Yeni Nesil Sizin Eseriniz Olacaktır

"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden,eğiticiden mahrum bir millet henüz millet namını almak yeteneğini elde edememiştir. Ona basit bir kütle denir, millet denmez."

Atatürk’ün öğretmenlere verdiği değeri belki de kimse vermedi bu ülkede. Eskiden saygı duyulan bir meslekti öğretmenlik. Bu değeri “yitirmesinin” pek çok sebebi var.Öğretmenlerin de çok kabahati var bunda ama en büyük sebep “Boynuzun kulağıgeçmesi”. Öğretmen eskiden bilgi veren kişiydi, herkes ondan bilgi isterdi. Ama şimdi devir nankörlük devri. İnsanlar kendilerine öğretmenlerinin kazandırdığı düşünme yetisiyle konuşmaya başlıyor ve “Öğretmenler yatarak para kazanıyor, 3 ay tatil yapıyor” diyebiliyor. İşin daha da kötüsü ve hatta belki de trajikomik tarafı bunu sıradan bir vatandaş değil Milli Eğitim’in başına getirilen bakan da söylüyor. Eskisi öğretmenin aldığı maaştan habersiz doğudaki öğretmen fazla maaş alıyor diyor yeni gelen tatil süresinden habersiz öğretmenler 3 aytatil yapıyor diyor.

Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.

Atatürk’ün bu sözü öğretmenlerin bir toplum için değerini ortaya koyuyor ancak; bugün yeni neslin öğretmenlere olan düşmanlığını görünce bir de özeleştiri yapmak lazım. Sonuçta bu nesli yetiştirenler de öğretmenler. Tıpkı öğretmenleri yetiştirenlerin bugün onları beğenmeyen baştakiler olması gibi. Maalesef birçok öğretmen de mesleği gereğince icra etmiyor. Fakat öğretmenler yatarak para kazanıyor diyenlerin de yatarak para kazananlar olması insanı fazlasıyla şaşırtıyor.Sonuç olarak öğretmenler de,onları yetiştirenler de onların yetiştirdikleri de hatalı bu durumda. Lafın özü öğretmen kendini geliştirmeli, teknolojiyi, çağın gereklerini takip etmeli. Kimsenin zaten çalışmaktan, eğitim almaktan kaçtığı yok. Ama öğretmen olanın zoruna giden;Atatürk’ün yukarıdaki sözünde milleti kurtaranlar dediği öğretmenlerin bugün milletin sırtındaki kambur olarak görülmesi.

"Okullarda öğretim vazifesinin güvenilebilir ellere teslimini, ülke çocuğunun, o görevi kendine hem bir meslek, hem bir ülkü sayacak üstün ve saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini sağlamak için öğretmenlik, diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, aşama aşama ilerlemeye ve her halde zenginlik sağlamaya uygun bir meslek haline getirilmelidir. Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan toplumunun en öz verili ve saygı değer unsurlarıdır."
optALİdon

HAYVAN>İNSAN

İnsanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum demiş Goethe. Ne kadar da doğru söylemiş. Doğruluğundan şüphem yoktu zaten bu sözün ama bazen tekrar tekrar hak veresi geliyor insanın. 3,5 kuruş için yalan dolana karışan insanlar, ben ben ben diyerek dünyada bir tek kendisinin olduğunu düşünenler, bir suratına tükürsen öbürü kuru kaldı diye sevinenler, arkasından defalarca konuştuğu insanın yüzüne gülen politikacı varlıklar, kiminle arkadaşsa tasmasını onun eline veren karaktersizler… Çıkın sokağa. İlk gördüğünüz hayvana bakın. Ne olduğu hiç fark etmez; kedi, köpek, kuş, at, fare,inek… Hepsi sizden on kat daha insan. Aslında ne çok haksızlık ediyoruz onlara, insanları tarif ederken adlarını kullanarak. Kurnazlara tilki gibi; kendi fikri, kişiliği olmayanlara koyun gibi; nankörlere kedi gibi; beyinsizlere, aklı kıtlara kuş beyinli; sinsilere yılan gibi diyerek ne çok hakaret ediyoruz onlara. Biz insanız ya, üstünüz onlardan. Tüm günahlarımızı hatalarımızı eksiklerimizi yüklemişiz onlara. Günah keçisi etmişiz onları. Hay dilimi eşek arısı soksun yine bir hayvanı alet ettim insan tasvirine. Hayvanlar özür dilerim kendi adıma. Çok yanlış tanıttık sizleri, kendimizi insan olarak tanıttığımız gibi…

optALİdon

24 Kasım 2010 Çarşamba

Rahat Uyu Sen



Ömrün savaşlarla cephelerle geçti, genç yaşta başladın memleket meseleleriyle uğraşmaya. Çocukluğunla ilgili aklımıza gelen küçükken karga kovaladığın. Büyüdün yine karga kovaladın; memleketimize göz diken leş kargalarını… Ondandır ki kargaların sana düşmanlığı, ondandır ki hala sana dil uzatmaları. Sana sarhoş diyorlar, partine cibilliyetsiz.. Ama sen boş ver bunları Atam, rahat uyu sen. Ömrün cephelerde geçti bari mezarında rahat uyu… “Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve medeni kabiliyeti atinin yükselen medeniyet ufkunda bir güneş gibi doğacaktır!.. Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: beni hatırlayınız” demiştin. Söylediklerin hakikat olmadı, zaten biz de seni unutmadık ki hatırlayalım..

optALİdon

Diğer Yarım

Sen yokken ben bir hiç değildim belki;
Ama hiç deseydin de yeriydi yani..
Dördüncü ayağı tamir edilen bir sandalye,
Kapağını bulan tencere,
Edisine kavuşan Büdü,
Etine kaynayan tırnak oluverdim seninle..
Ara sıra ters düşsek de Edi-Büdü gibi,
Aramıza kıymık girse de etle tırnak gibi,
Biz birlikteyken güzeliz...
Ben seni severken, seninleyken tamım...

optALİdon

29 Kasım 2008 Cumartesi

Geldiniz,
Gittiniz.
Neredesiniz?

Örnek cümlelerimin öznesi olarak kaldınız...
optALİdon

17 Kasım 2008 Pazartesi

Otobiyografi

Eğer yarın ölürsem
Ki ihtimal dahilindedir
Diyin ki mutlu yaşadı,
Mutlu öldü demeyin.
Çünkü hayat insana her an ne getirir bilinmez
Şu an ölsem mutsuz giderim,
Ama yarın için bişey diyemem.
Diyin ki sevdi,sevilmedi.
Seveni sevememe gibi bir lüksü olmadı,seveni olmadı.
Gidenlere ağlamadı,tercihi gelmeyenlerdi.
Bekledikleri hiç gelmeyeceklerdi,ama hayat bu ya,
hep bekletecekti..
Bekledi ve bazen bir yerlere geç kaldı.
Ama hep geç kalan bu garip,ölüme neden erken gitti,
hiç kimse bilmedi.

optALİdon

12 Ekim 2008 Pazar

Fillere ve Güllere Veda..

Daha doğmadan hızlıydım ben, en hızlı hücre olup geldim bu dünyaya. Hep bi acelem vardı sanki. hızlı gittim hep ve seyrek düştü b.kum tıpkı hızlı giden at gibi.. Belki de hızlı yaşayıp genç ölmekti hedefim.. Cesedim yakışıklı olacaktı.. Bu dünyadan fayda yoktu..Belki öteki.. Ama öteki de şüpheliydi işte..

Buluşmalara bile hep erken gittim ben, bekletmedim kimseyi. Bu yüzden hep bekledim birilerini.. Kimi beklediklerim geldi kimileri hala gelmedi.. Gelenler de oldu evet ama kimi kılıcını kimi teslim bayrağını çekti ve çekti gitti.. Peki ben geç kalmadım mı hiç? Kaldım tabi. Bişeyleri beklerken hayata geç kaldım. Yılların nasıl geçip gittiğini ancak şimdi dönüp bakınca farkedebildim. Aziz Nesin'in de dediği gibi;

Ya zamanından çok erken gelirim
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi

Mutluluğa hep geç kalırım
Hep erken giderim mutsuzluğa
Ya herşey bitmiştir çoktan
Ya hiçbir şey başlamamış

Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın
Ölüme erken seviye geç
Yine gecikmişim bağışla sevgilim
Seviye on kala ölüme beş..

Hayatı hızlı yaşıyorum ben her ne kadar uyuşuk biri gibi gözüksem de. Hızlı sevip hızlı seviliyorum, çabuk vazgeçmesem de çabuk vazgeçildiğim olmuyor değil.. Ee hayatın cilvesi.. Kimse bana hayat adil diye garanti vermedi gelirken. İşime gelirse.. Güdülmeyi bekleyen bi deve var, bu diyardan gitmek aklımdan bile geçmedi.

Çok ileri bir tarihte
Çok yaşlı olarak
Sessizce ayrılmalıyım
Kimseye pek gözükmeden
Ve kimseyi rahatsız etmeden.

Masamın üzerinde
Dünden kalan işler
Tamamlanmamış yazılar
Okunmayı bekleyen kitaplar
Ve anılar ve umutlar.

Filleri kuyruğundan çekerek
Tepeleri aşırtmaktı görevim
Günler bitti filler tükenmedi
Ben elimden geleni yaptım
Gerisini siz tamamlayın.

Boşa geçmedi hayatım
Daha fazlası olabilirdi ama
'Buna da şükür' demeliyim
İşte sevgili dostlar
Ben böyle veda etmeliyim.

Filler tükenmedi ve tükenmeyecek biliyorum. Hayatımın sonunda bir 'Usta Paydos' sesi duyup, fillere ve güllere veda edip kapayacağım gözlerimi. Hızlı geldiğim bu dünyadan hızlı gideceğim, geldiğimde ben ağlamıştım herkes gülmüştü, bu sefer ağlatarak gideceğim ama ben güleceğim..

optALİdon